Bugün Ne İzledim

ecram [Kıdemli] 28-05-2023 11:51
Göçmenlerle ilgili hikâyeler sinemada giderek daha yaygın hâle geliyor. Ne yazık ki bu giderek büyüyen bir konu. Göçmenlerin baş etmek zorunda oldukları çok şey var ve dünyanın bu bölgesindeki göçmenlere nasıl davranıldığına dair çok ilginç tablolar çiziliyor. Joely Mbundu ve Pablo Schils'in aralarındaki bağ ve ekran arkadaşlığı çok doğal. Filmin sonunun biraz yarım kaldığını ve bazı seçimlerin aceleye gelmiş gibi hissettirdiğini söyleyebilirim.
6.5/10


epicmuhammed 18-05-2023 05:30
Güzel bir remake olmuş. 2019 yapımı filmindeki bazı gereksiz sahneleri kesip. Daha aksiyonu bol bir film olmuş.


19Tufan03 [Sinefil] 12-05-2023 06:38
En büyük tutkusu ve hobisi müzik olan Ned, babasının istediği üzerine yatılı bir okulda okumaya başlar. Yeni okulundaki en yaygın hobi ise rugbydir. Kırmızı saçları, müzik tutkusu ve eşcinsel olmasıyla Ned yeni okulundaki diğer maço öğrenciler tarafından benimsenmeyecektir. Oda arkadaşı Conor ise, rugby sevmesine ve Ned kadar aykırı olmamasına rağmen o da okula adapte olmakta sıkıntı çekmektedir. Dışlanan iki karakter üzerinden sıcak bir hikaye Şeytan Tüyü; eşincellik konulu filmlerin aşırı yaygınlaşması ve özgün konuları tüketmesi sebebiyle bende genel olarak izlemeye değer bir etki bırakmadı. Türün bu konusuna ve teması özel ilgi duyan izleyiciler için daha anlam ve puanlama hakediyor olabilir.
6/10


Franz_K [Sinefil] 12-05-2023 06:27
7.1 / 10DİKKAT: Bu yazı aşırı dolandırıcılık ve makul düzeyde spoiler içerir.
Dolandırıcılık temalı filmlerin tüm klişelerini kullanan ve bu temaya yeni soluk getirmekten uzak ilk yarı kurgusuyla seyircide “Biliyoruz bu hikâyeyi.” hissi yaratan ancak süre ilerledikçe temposunu ve heyecan dozunu artırıp art arda sürprizler yaparak seyircisini içine çekmeyi başaran eğlencelik bir film Sharper. Kurgusunu sevimli bir aşk hikâyesi ile başlayıp dolandırıcı ile dolandırılanın sürekli yer değiştirdiği, bir yerden sonra kimin dolandırıcı, kimin dolandırılan olduğunun birbirine karıştığı beş ana karakter üzerine kuran film; özellikle son çeyrekte türün en belirgin “seyirciyi ters köşeye yatırma” klişesini başarıyla kullanıyor. Varlıklı bir baba ile onun gözünde itibarı olmayan oğlunu ağına düşürmeye çalışan üç dolandırıcının çoğunlukla tahmin edilebilir hikâyesi üzerinden ilerleyen Sharper, işte o son çeyrekte yaptığı sürprizlerle benzerlerinden bir adım öne geçebiliyor zaten. Türünün iyileri arasına girmekten uzak klişe hikâyesine rağmen merak ve heyecan uyandıran sürükleyici kurgusuyla 2023 başkanlık seçim sath-ı mailine girdiğimiz ve herkesin gergin olduğu şu günlerde kafa dağıtmak için iyi bir seçenek olabilir.
7,1/10


19Tufan03 [Sinefil] 10-05-2023 02:00
İzlanda'lı yönetmen Gudmundur Arnar Gudmundsson'un son filmi, okul çağındaki gençlerin akran zorbalığına ve sorumsuz ebeveynlerin çocuklar üzerinde yarattığı tahribata değindiği Berdreymi; yolları birbiri ile kesişen ve zamanla daha da samimileşen dört arkadaşın, aynı zamanda suça ve tehlikeye yakınlaşmaya başlamasını gergin bir atmosfer ile anlatıyor. Sevgisizlikten, ilgisizlikten ve aile içi eğitimden yoksun olarak büyüyen çocukların hem toplum hem de kendileri için tehlike arz ettiğine dair güçlü eleştirileri ve tespitleri olan Berdreymi, huzursuz ve mutsuz toplumu oluşturan nedenlerden en önemlisini ele alıyor.
7.2/10


Franz_K [Sinefil] 09-05-2023 07:29
7 / 10Kadının kendi bedeni üzerinde söz sahibi olamadığı üstelik kürtajın zorunlu olduğu hallerde bile kadının hayati risk taşıyan doğurma/doğurmama kararının erkeklerden oluşan bir doktor heyetinin insafına bırakıldığı 60’lar sonu Amerika’sından bu gün bile birçok ülkede çözülememiş hayati bir meseleyi ele alan yaşanmış olaylara dayalı bir film Call Jane. Tecavüz ya da küçük yaşta istismar mağduru bir kadının ya da kazara hamile kalan bir eşin dünyaya getirmek istemediği bir çocuğu doğurmaya zorlayan, üstelik anne için hayati tehlikenin olduğu durumlarda bile “bilinçsiz bir ceninin” hayatını kadın hayatından üstün gören anlayışa karşı örgütlenmiş bir kadın topluluğunun hikâyesini anlatıyor film. Call Jane; aynı isimli kod adıyla bir araya gelen yasa dışı bir gönüllü topluluğa tesadüfen dâhil olan bir kadının mağdur kadınları ayrıştırarak fahiş fiyatla kürtaj yapan bir adama karşı ABD’de yasal bir reformla sonuçlanan kadın mücadelesini sade ama etkileyici bir kurguyla aktarıyor.
7,0/10


Franz_K [Sinefil] 07-05-2023 05:50
7.8 / 1012 Eylül cuntasının Doğu Anadolu’daki bir şehirde, Kars’taki, yansımalarını arka planına koyan ve yönetmenine dair otobiyografik izler taşıyan iddiasız ama gücünü iddiasızlığından alan nefis bir dönem filmi Kar Korsanları. Cuntanın sıkıyönetim politikaları, sokağa çıkma yasakları, insan avına çıkmış beyaz Renault’lar yetmezmiş gibi döneminin en sert kışını yaşayan Kars’ta kömür kıtlığı nedeniyle kamu binalarının kalorifer kazanlarından kalan artıklardan “cüruf” toplayarak evlerinin ısınmasına yardımcı olmaya çalışan birbirinden sevimli üç çocuğun çocuk dünyalarına davet ediyor film seyircisini. Asker çocuğu olmaları muhtemel sınıfın başarılı öğrencilerine inat tahrif ettikleri karneleri ile kendilerine sahte başarılar devşiren oyun çağındaki bu üç çocuğun boylarını aşan bir sorumluluk alarak giriştikleri ve amacı sadece “ısınma” gibi zaruri bir ihtiyaca dayalı macerasını yer yer iç acıtan, yer yer seyircisini içten gülümseten detaylarla işliyor film. İstiklal Marşı’nın on kıtasını bilmenin hayati önem taşıdığı, uzun saçın müdür tarafından kırpıldığı, çocuk psikolojisinden ve pedagojik formasyondan bihaber öğretmenlerin okulda terör estirdiği döneme tanık olan benim gibi izleyicilerin nostaljik tatlar alacağı Kar Korsanları; kendince korsanlık yapan üç sevimli çocuğun kar kızakları ile oradan oraya koşturduğu macerasını son derece samimi, gerçekçi ve sosyolojik alt yapısı güçlü bir hikâye ile anlatıyor.
7,8/10


19Tufan03 [Sinefil] 02-05-2023 07:34
Çoğunlukla yaptığı dizi ve filmleri beğendiğim Mike Flanagan'ın 2016 yılında çektiği Before I Wake; farklı bir fikri ele almasına rağmen işlenişi ve sunuşu ile eğreti duran, özellikle görüntü efekti ve grafiklerin basitliği ile tad kaçıran, genel severlerinden uzak bir çizgide kaldığım, oyuncukları da yetersiz bulduğum, vasatı aşamamış fantastik soslu bir korku gerilim filmi Before I Wake için, Mike Flanagan yapımları arasında en beğenmediğim işi oldu demekte sakınca görmüyorum.
5/10


Franz_K [Sinefil] 30-04-2023 06:20
8.2 / 10Âşıkların değil toprakların birleşmesinin esas olduğu 1950’ler Macaristan kırsalından tertemiz bir aşk hikâyesi Körhinta. “Kendinin efendisi olmak” bahanesiyle köy kooperatifinden ayrılan babası tarafından işbirliği yaptığı ortağıyla toprak karşılığında evlendirilmek istenen güzeller güzeli Mari ile bahar şenliklerinde âşık olduğu köyün bıçkın delikanlısı Máté arasında filizlenen kara sevda üzerine bir hikâye anlatıyor film. Yetişkinlerin köy meselelerini konuştuğu, gençlerin birbirine kur yaptığı belki de gelecekteki eşlerini seçtikleri bir karnavala dair görüntülerle açılan film daha ilk sekansta çağının ötesinde sinematografisiyle dikkat çekiyor. Aynı sinematografik başarıyı film boyunca devam ettiren film görece klişe hikâyesini Macar geleneksel kültürüne dair detaylarla zenginleştiriyor ve ataerkil bir toplulukta filizlenen bu “diz boyu çamura” batmış aşkı evlat katili olma noktasına gelen “katı” bir babanın “bir bakışı”nda eriterek hiç alışık olmadığımız bir sona bağlıyor. Her ne kadar “köy” temalı Yeşilçam filmlerinden aşina olduğumuz bir hikâye anlatsa da Körhinta; folklorik detayları, birbirinden ilginç yüz hatları ile beyaz perdede pek rastlamadığımız insan tipleri, muhteşem sinematografisi ve bu tema için sıra dışı olabilecek finaliyle muhteşem bir klasik.
8,2/10


Franz_K [Sinefil] 30-04-2023 06:19
8 / 10Geleneksel konukseverliği, kendinden olmayanlara kolaylıkla kucak açan engin hoşgörüsü (!) ile hak ettiğinden fazla değer atfettiğimiz Anadolu insanının bir yerden sonra kendisi kadar nobran olmayanlara karşı, hele hele içine girdiği toplumun eril yasalarına aykırı hareket ediyorsa, nahif ve kırılgansa nasıl acımasız olabileceğini vicdan, kefaret ve suçluluk duygusuyla örülü bir hikâye üzerinden anlatan; her ne kadar ondan önce çekilmiş olsa da Kurak Günler’de Emin Alper’in söylediklerine “Bir de bu pencereden bakın.” diyerek nazire yapan nefis bir film Karanlık Gece. Film; detaylarını süre ilerledikçe geri dönüşlerle öğreneceğimiz trajik bir olay üzerine terk ettiği köyüne dönen ve döndükten sonra hem köylünün örtbas ettiği hem hafızasının derinliklerine gömdüğü bu olayla kendini yüzleşmek zorunda hisseden İshak’ın hikâyesine odaklanıyor. Kurak Günler’de olduğu gibi “kitaba” göre hareket eden ama içinde bulunduğu toplumun yazılı olmayan taşra kanunlarına uymayan bir adamın, bir orman bekçisinin, akıbetini sorgulayan, bu sorgulama nedeniyle çevresinde rahatsızlık yaratan İshak’ın hikâyesi bu kez çok daha gerçekçi ve çok daha karanlık bir “Anadolu insanı” gerçeği ile yüzleştiriyor bizi. “Yabancı”ya kucak açmasını, onun farklılıklarına hoşgörüyle yaklaşmasını bilen Anadolu insanının organize kötücül tarafını çarpıcı bir kurguyla anlatan Karanlık Gece; her ne kadar Kurak Günlerle kıyaslansa da bence onu tamamlayan ve bir arada düşünüldüğünde daha da anlam kazanan bir film. Benzer konusuyla As Bestas’ı da eklersek farklı yönetmenler tarafından çekilmiş “Yabancı düşmanlığı” üçlemesi olabilecek yapımların güçlü bir ayağı niteliğinde, işlediği temanın hakkını veren bir başyapıt Karanlık Gece.
8,0/10
