Pandemi süreci sebep olduğu tüm insanlık trajedilerine ve olumsuzluklara rağmen sanata erişim konusunda insanlara çok değerli fırsatlar yarattı kuşkusuz. Ülkenin internet erişimi olan herhangi bir yerindeki herhangi bir kişisi normalde izleyemeyeceği festival filmlerine uygun fiyatlarla gösterim tarihinde erişebildi mesela. Asla gidemeyeceği ya da gitmek için fırsat yaratamayacağı tiyatro oyunlarını canlı gösterimle izleyebildi, konserlere katıldı ya da müzeleri dolaşabildi. Kuşkusuz bu radikal değişim, daha geniş kitlelerin sanata ulaşabilmesi için fırsat yaratmak adına pandemi sonrasında da çevrim içi gösterimlerin devamı yönünde önemli bir dönüm noktası olacak. “Seni Buldum ya!” gösterimi ile Mubi de hem filmi hem de film sonunda yönetmenle yapılan söyleşiyi izleme imkânı tanıdığı için seyircisinde filmin galasına katılmış hissi yaratması bakımından çok sıra dışı bir tecrübe sundu kuşkusuz izleyenlere. Öte yandan film; pandeminin birinci yılı dolmuş olmasına rağmen -bildiğim kadarıyla- kimsenin aklına gelmeyen bu son derece yaratıcı fikri bir o kadar güzel bir kurgu ile güzel bir sinema deneyimine dönüştüren Reha Erdem’in yönetmenlik kariyerinde tarihe not düşen sıra dışı bir yer edindi kuşkusuz. “Seni Buldum ya!” insanların mağduriyetlerine sebep olduğu kadar kendi de bir dolandırıcılık mağduru olan ve bilgisayarlarına sızdığı karakterleri 4. Daire adı altında düzmece bir kurumun temsilcisi olarak zekice sorularla suçlarını itiraf etmeye zorlayıp bu itiraflar üzerinden onları tuzağına çekmeye çalışan siber dolandırıcı Felek’in hikâyesini anlatıyor. Güçlü oyuncu kadrosunun hayat verdiği birbirinden orijinal karakterlerin görüntülü sohbetleri üzerinden ilerleyen film reji konusunda da çığır açan bir işin ürünü aslında. Zira “Seni Buldum ya!”; oyuncuların aynı zamanda set işçisi olarak çalıştığı ve dekorundan kostümüne kadar kendi emeklerini ortaya koyduğu bir yapım. Yasakların hüküm sürdüğü İstanbul’a dair aralara serpiştirilmiş şehir görüntüleri ve filme müzikal derinlik katan nefis parçalarla zenginleştirilen “Seni Buldum ya!”; dolandırıcılık girişimine maruz kalan erkeklerle kadınlar konusunda kadınlardan taraf olan son derece haklı pozitif ayrımcı tavrıyla ve Z kuşağı gençliğe dair çok yerinde tespitleriyle bence puanlamalar üstü bir film kesinlikle. Filmin tek ve hayati kusuru bence finalinin biraz aceleye getirilmiş ve vaktinden önce bitirilmiş olduğu hissi yaratması. Zira bu film bu senaryoyla daha da ilerler ve kurgu daha da derinleştirilebilirdi. Muhtemelen Reha Erdem “Tadında bırakayım.” demiştir. Yine de kendine has olgun bir sinema diline sahip Reha Erdem’in bu yaratıcı ve hem kurgusal başarısı hem mizahi alt yapısı ile seyircisine keyifli zamanlar vaat eden projesini çok kusur aramadan takdir etmek ve filmin tadını çıkarmak gerek bence. Bu vesileyle benzer temada olmasa da benzer kurgusuyla GAIN platformundan severek takip ettiğim “Özelden Yürüyenler”i de hararetle tavsiye ederim.
8,2/10

0 0